Evcil hayvan bakımı çocuğun fiziki, romantik, sosyal ve zihinsel gelişimine mühim katkı sağlıyor. Hayvanlarla beraber büyüyen çocuklar daha sosyal, dışa dönük ve müteşebbis davranışlar sergiliyor. Bunun beraberinde bir hayvanın bakımına tanık olan dahi şahsen bunu üstlenen çocuklar, ufak yaştan itibaren mesuliyet bilinci kazanarak büyüyor.
Fobisi olan ebeveynler çocuklara negatif duygularınızı yansıtmayın
Çocukların hayvan sevgisi kazanması çocuk gelişiminde çok mühim bir yere sahiptir. Çocuğa hayvan sevgisinin aşılanmasında ilk olarak ana babanın ne derece rol model olabileceği bilinmelidir. Havyan fobisi gibi nedenlerle hayvanlara yaklaşamayan ebeveynlerin çocuklarına negatif hislerini yansıtmaması lazım olur. Temizlik konusu ile ilgili kaygıları olan ebeveynler evde hayvan bakımını üstlenmek istemezler. Bu tür hallerde çocukların balık gibi hayvanların bakımını üstlenmelerine yardımcı olunabilir. Hayvan sevgisini aşılayabilmek için, eve ailenin ortak kararı ile evcil hayvan alınabilir. Bu hayvanın bakımı konusu ile ilgili çocuk kesinlikle doğru bilgilendirilmelidir. Belgesel izlemek, mecmua ele alabilmek, dikkatini çekecek hayvanlar ile ilgili kitap okumak, sokakta yaşam sürdüren hayvanlara yardımda bulunmak çocuğa hayvan sevgisini aşılamakta ilk adımlardan sayılabilir.
Çocuğun isteğinin bir ani istek olmadığından güvenilir olun
Ebeveynlerin bir hayvanın bakımını üstlenmek konusu ile ilgili doğru kararlar alması lazım olur. Aksi durumda eve hayvan alabilmek hem çocuğa üstelik hayvana zarar verebilir. Ebeveynler çocuklarının hayvan bakımını üstlenebilecek düzeyde ve istekte olup olmadıklarını ilk olarak değerlendirmelidir. Çünkü çocukların bir ani talepleri tarafında eve alınan hayvanlar, çocuğun ve ebeveynin ilgisinin azalması durumunda kimsesizlik, açlık ve ilgisizlik gibi hallerle karşılaşabilmekte yahut daha kötü olarak sokağa yahut barınaklara bırakılmaktadır. Çocuklarına hayvan alabilmek talip ebeveynler ilk olarak onların bir hayvanla tıpkı evi paylaşmaya hazır olup olmadıklarını değerlendirmelidir. Eve hayvan almadan evvela çocuklara düşecek sorumluluklar konuşulmalıdır. Hayvanın bakımını kimin üstleneceği belirlenmelidir. Çocuklar hayvanın bakımını üstlenemediklerinde ebeveynler bu durumun devamını sağlamalıdır. Çocuklar hayvana sahip çıkmadığında ebeveynler hayvanın sorumluluğunu üstlenmelidir. Çocuğa hayvanın bir oyuncak değil, bir canlı olduğu ve onun üstünde kendilerinin yükümlülükleri olduğu anlatılmalıdır.
Hayvan bakımı çocuğa pek çok yönden katkı sağlar
Çocukları hayvanlarla büyütmenin sağladığı avantajlar şu şekilde sıralanmaktadır:
- Bir çocuğun evdeki hayvanı ile birlikte oyunlar oynaması, ilişki durumunda bulunması, onunla beraber koşturması fiziki gelişimine katkıda bulunur.
- Hayvanın faaliyetlerini gözlemlemesi, bir hayvanın duygusuna eşlik yapabilmesi çocuğun romantik gelişimine yardımcı olur.
- Hayvan ile birlikte gezmesi, sorumluluğunu alması, beslemesi çocuğun daha duyarlı bir şahıs olmasına ve yaşıt ilişkisine dayanak olarak sosyalleşmesine imkan sağlar.
- Çocuğun değişik cinsten hayvanlar görmesi, özelliklerini bilmesi, onları keşfetmesi zihinsel gelişimine fayda sağlar.
- Çocuğun hayvan sevgisi kazanması özgüvenli ve dışa dönük bir kişi olmasına kapı açmaktadır. Akranları ile iletişimi, kendisini kolayca söylem yapabilmesi için çocuğun hayvan sevgisini bilmesi büyük ayrıcalıktır.
Hayvan sevgisi ile büyüyen çocuklar akranlarına, büyüklerine, canlı ve cansız bütün varlıklara kolayca düzen sağlar ve başka çocuklara göre kendilerini daha düşük yalnız hissederler. - Çocuğun türlü yükümlülükleri arasında hayvan bakımının dahi olması mesuliyet hissinin gelişimine imkan sağlar.
- Temas ettiği, bakımını bizzat yaptığı hayvana karşı yardım etme isteği olduğu sürece çocuğun fobisi oluşmaz, empati kurmayı öğrenir, şartsız sevgiyi kavrar, bakımını üstlendiği hayvana sevgisinin yükselmesi ile birlikte acıma duygusu gelişir.
- Hayvan sevgisi çocukların kendi dünyasının dışındaki canlılara karşı dahi saygı duymayı ve sevmeyi öğrenmelerine lider olur.
- Hayvanın bakımına dair halleri üstleniyor olması özgüveni ve özsaygısına fayda sağlar.
Aile içi iletişimin kuvvetlenmesine imkan sağlar, ailede evcil hayvanın olması işbirliği ve paylaşımcı davranışların yükselmesine imkan tanır.
Çocuklara Hayvan Sevgisi Nasıl Kazandırılır?
Çocukların sosyal romantik gelişiminde tesiri büyük olan hayvan sevgisinin ufak yaşlardan itibaren aşılanması, çocukların his dünyalarını zenginleştiriyor. Ruhsal, zihinsel ve sosyal açıdan pekçok pozitif özelliği de beraberinde getiriyor.
Çocukların izlenim kuvveti çok yüksektir. Çevrelerindeki dünyayı gözlemler ve davranışlarını buna göre belirlerler. Çocukluk döneminde ebeveynler ve çocuğun çevresindeki şahıslar çocuğa karşı bir nevi “ayna” vaziyeti üstlenir. Bu sebeple, çocuğun etrafındaki yetişkinlerin kendi davranışlarını, çocuğa benimsetilmek dilenen davranışlara elverişli biçimde düzenlemeleri kritik ehemmiyet taşır.
Ebeveynler, evcil hayvanın bakımı konusu ile alakalı çocuklarına rol model olarak misal bir duruş sergilemeli ve bu şekilde hayvan sevgisini aşılamaya çaba etmelidir.
Bunun beraberinde, çocuklara ufak yaşlardan itibaren hayvan temalı içerikler planlanmalı ve programa konmalıdır. Çocukların yaş ve ilerleme düzeylerine elverişli olacak şekilde hayvanlarla alakalı kitaplar okumak, filmler ve belgeseller izlemek, resimler uygulamak pozitif katkı sağlayacak etkinliklerdendir.
Çocukların hayvanları gözlemleme olanağı bulabilmesi de hayvan sevgisi kazandırılmasında gerekmektedir. Çocukların hayvanları gözlemleyip tanıyabileceği yerlerde bulunması gerekmektedir.
Hayvan Sevgisi ile Büyümek Çocuk Gelişimine Katkı Sağlar Mı?
Yapılan soruşturma sonuçlarına bakıldığında, evcil hayvan besleyen çocukların evcil hayvan beslemeyen çocuklara oranla psikolojik iyi oluş durumunun daha yüksek olduğu, negatif hisleri yönetmelerinin daha basit olduğu ve hislerini daha süratle düzenleyebildikleri, disiplinli ve dışa dönük olmanın beraberinde kendilerini yalnız hissetme duygusuna daha düşük oranda kapıldıkları göze çarpmaktadır.
Çocukların sosyal romantik gelişiminin esas unsurlarından bir tanesi de otonomi gelişimidir. Özerklik; çocuğun kendi kendini denetleyebilmesi demektir. Özerklik duygusu sıhhatli bir şekilde desteklenip geliştirildiğinde, çocuklar ferdi otonomi, yani kendinden güvenilir olma durumunu kazanırlar. Bu noktadan bakılacak olursa, evcil hayvana sahip olmanın ve onun sorumluluğu almanın, çocuğun otonomi gelişimi üstünde pozitif bir tesiri olduğunu söyleyebiliriz. Bir hayvanın bakımını üstlenmek, çocuğun kendi kararlarını kendi verebilen ve verdiği kararları uygulayabilen otonom bir kişi olma yeteneğini çoğaltmaktadır.
Sahiplenilen evcil hayvanın bakımı konusu ile alakalı çocuğun yaş ve ilerleme düzeyine elverişli görevler yüklenmesi ve bu görevlerin çocuk yönünden tamamlamasına müsaade verilmesi, çocuğun kendini daha yetkin hissetmesine yardım edecektir. Çocuğun sahip olduğu özsaygı ve özgüven düzeyine pozitif katkı sağlamaktadır.
Evcil hayvanı olan çocukların kişilik saygılarının, evcil hayvanı olmayan çocuklara kıyaslayarak daha yüksek olduğu bulunmuştur. Çocuğun sahiplendiği evcil hayvanın bakımı ile ilgili vazife paylaşımına katılımı, bu katılımın aile üyeleri yönünden kabul edilmesi ve ödüllendirilmesi çocuğun mesuliyet hissinin gelişimine mühim katkıda bulunan unsurlardandır.
Evde evcil bir hayvanın zenginliği, ailenin beraber geçirdiği sürenin uzunluğunu ve kalitesini çoğaltmaktadır. Aile üyelerine ortak bir alaka kısmı oluşturmakta, işbirliği ve paylaşım davranışlarının meydana konmasına zemin hazırlamaktadır. Ebeveynlerin çocuklarıyla ve bütün aile bireylerinin birbirleriyle kurdukları iletişimi, nedeniyle aile birliğini kuvvetlendirici katkı sağlamaktadır.
Evde evcil hayvanla büyüyen çocukların, daha çok sosyal yetkinliğe sahip olduğu görülmüştür. Sosyal yetkinlik ile bağdaştırılan davranışlar gösterdikleri ve yetişkinliklerinde de bu kazanımı sürdürdükleri gözlemlenmiştir. Sosyal yetkinlik, çocukların sosyal kümeler içine dahil olmasını kolaylaştırıcı tesire sahiptir.
Bunun sonucunda, sosyal desteğin daha çok hissedilmesine imkan sağlar. Stres azaltıcı bir tesir yapar. Öz yeterlilik ve ilişkin olma hisleri yoğunluğunu çoğaltır. Dolayısıyla, ruhsal sıhhat özelinde romantik ve sosyal ilerleme alanına yadsınamaz bir katkı sunmaktadır.
İnsan ilişkilerinin ve sosyal akıl gelişiminin yapı taşı öğeyi olan empati, evcil hayvan bakımı aracılığıyla arttırılabilen becerilerden bir tanesidir. Empatinin lügat manasına baktığımızda; bir diğer canlının hislerini, içerisinde bulunduğu vaziyet yahut davranışlarındaki nedeni kavramak ve bunları içselleştirmek aracılığıyla meydana gelen bir olgu olduğun görürüz. Hayvanla empati kurarak onun isteklerini ve gereksinimlerini tahlil edebilme becerisi, bunun yanı sıra çevredeki insanlarla empati kurma özelliğini de geliştirmektedir. Evcil hayvanı ile empati aracılığıyla direkt olarak bir bağ kuran çocuğun bu sosyal yeteneği büyük ölçüde gelişmektedir. Empati yeteneği yüksek olan çocukların hayırseverlik davranışlarını daha çok sergilediği gözlemlenmiştir.
Evcil hayvan sahiplenirken çocuğu bilgilendirilecek kritik noktalardan birisi de, sahiplenilecek hayvanların dahi birer canlı olduğudur. Onların dahi pozitif ve negatif her tür duyguyu hissedebilen ve bunları gösterebilen, hastalanabilen, pozitif hisleri hissedip bağ kurabilen canlılar oldukları benimsetilmelidir. Böylece çocuklar hayvanlardan çekinmek yerine onlara sevgi ve saygı beslerler.