Dadaloji

Çocuk Gelişiminde Oyunun Önemi 2022

gelişimde oyunun önemi

Çocuk gelişiminde Oyun oynamak çocukları bedensel, romantik, sosyal ve zihinsel olarak geliştirir. Yapılan araştırmalarda, oyun oynamanın sinir hücrelerinin ve sinaps bağlantılarının gelişmesine katkıda bulunduğu görülmüştür. Ayni vakitte, oyun oynama deneyimi, beyindeki üzüntü, kaygı, öfke gibi negatif duyguları ortadan kaldırmaktadır.

ÇOCUK GELİŞİMİNDE OYUNUN VE OYUNCAĞIN ÖNEMİ

Her yaştaki insanoğlu için oyun önemlidir. Çünkü, yaşam oyunlarda biçimlenir ve anlam kazanır. Çocuklar için oyun eğlenceden çok daha büyük anlamlar taşır. Çocuk oyun oynayarak kendini keşfeder, geliştirir, dünyayı tanır ve dünyanın işleyişine tertip sağlamaya çalışır. Oyun çocuğun dilidir, muhabere biçimidir. Duygularını sözel transfer etmek için gerekli olan bilişsel gelişimini henüz tamamlamamış olan çocuk için oyun duyguların dışa vurumu olur. Bununla beraber zor ve korkutucu olan duygularını ve deneyimlerini seçtiği oyunlar ve oyuncaklar vasıtasıyla yansıtır. Böylece, negatif duyguları ile baş etmeyi oyun içinde öğrenir. Sorun çözme ve beceriler oyun vasıtasıyla gelişir. Çocuk günlük yaşantılarını gibi durumlar yaratarak ve bunların üstesinden gelerek denemeyi ve düzenlemeyi öğrenir.

Çocuğun gelişiminde oyunun pek çok alanda önemi vardır. Oyun çocuğun güven oluşturmasını, kendini mutlu, sevilen ve güvenilen hissetmesini sağlar. Sosyal becerilerinin gelişmesi için oyun gereklidir. Oyun çocuğa deneme yanılgı vasıtasıyla doğruyu bulmayı, başladığı işi bitirmeyi ve bir şeyler başarmak için çaba gerektiğini öğretir. Kurallara uyma becerisi kazandırmak, iş birliği yapmayı, yardımlaşmayı ve paylaşmayı öğretmek oyunun çocuğun sosyal gelişimine yaptığı katkılardır. Çocuklar yetişkin rollerine oyun oynayarak hazırlanır. Ayrıca oyunlar kazanma ve kaybetmeyi yaşayarak öğrendiği süreçlerdir.

Oyun çocuğun fiziksel gelişimine katkıda yer alır. Oyun sırasında çocuk hareket halindedir. Hareketli oyunlar çocukların kaslarının gelişimini sağlar. Çocuk, bedeninin, ellerinin, ayaklarının işlevini oyun oynayarak kazanır. Dengesini, el yeteneklerini oyunla geliştirir.

Oyun çocuk için bunun beraberinde eğiticidir. Beyin gelişimi doğumdan sonra devam eder. Sinir hücreleri her yeni öğrenme ve deneyimle yeni bağlantılar yapar. Bu bağlantılar kullanıldıkça gelişir, kullanılmadığı zaman kaybolurlar. Oyun beyinde yeni bağlantılar oluşmasını sağlar. Bebeklikten itibaren çocukların tekrarlama tekrarlama oynadıkları oyunlar öğrenmelerinde en büyük etkenlerden bir tanesidir. Az-çok, büyük-küçük gibi kavramlar, şekiller, renkler oyun vasıtasıyla öğrenilir. Oyun sırasındaki tekrarlamalar, denemeler onları kalıcı bilgiye dönüşür.

Çeşitli oyun oynama şekilleri vardır. Taklit oyunları çocuğun çocukların çevresindeki büyükleri taklit ederek oynadıkları oyunlardır. Anne, baba, doktor, öğretmen, bakkal olurlar. Böylece çocuk yetişkin dünyasına adım atar. Erişkin dünyasını, meslekleri tanır. Hayali oyunlar şayet çocukların kendilerini başka birinin yerine koyarak, sezgi, düşünce ve isteklerini dışa vurdukları oyunlardır. Battaniyeler koltukların arasına konularak çadır yapılabilir. Hayali fincanlarda çay sunulabilir ya da gelişigüzel bir nesne çay fincanına dönebilir. Bir sopadan at, masa örtüsünden pelerin olur. Kil, kum, çamur, oyun hamurları çocukların elinde yaratıcı oyunlara dönüşür. Yarattığı şekillere can verir. Tüm bu tarz oyunlar çocukların hayal güçlerinin ve yaratıcılıklarının gelişmesini sağlar. Bedenini kullanarak tırmanmak, koşmak, atlamak, kendini kahramanların yerine koymak fiziksel gelişimini sağlar. Büyüdükçe kaideli oyunları öğrenir. Top oyunları, kart oyunları, kutu oyunları grupla yapılan oyunlar tercih edilmeye başlanır.
Oyun çocuğun yaşamıdır, işidir. Bu yaşamı onlarla pay etmek, çocuklarla oynamak çocuklarla ilişki kurmak ve pay etmek için anne babaların yapması gereken en mühim şeylerden bir tanesidir. Çocuklar ebeveynleri oyun oynamaktan hoşlanırlar. Bazen onları oyuna almayabilirler. Ama ne oynadıklarını ve nasıl oynadıklarını izlemek ebeveynler için hem çocuklarını tanımak, ayrıyeten nasıl oyun oynayacaklarını anlamak için bir fırsat olur. Erişkinlerin görevi çocuklara güvenilen oyun alanları ve oyun zamanları ayarlamaktır. Ebeveynler bu oyunların bir parçası olması gereklidir. Ancak oyunu çocuk yönetmelidir. Eğer oyunu yetişkin yönetirse çocuk onun koyduğu kuralları ve endişeleri kabullenir. Bu oyunun yaratıcılık, hayal gücünü geliştirme, grupla paylaşma ve liderlik gibi çocuğa olan katkılarının bazılarını yok eder.

Çocukların yeğledikleri ve ailelerin paylaşabilecekleri oyunlar yaşla beraber değişir: Yeni doğan için en iyi oyuncak ebeveynleridir. Onunla oynanacak oyunlar dünyayı tanımasını sağlar. Onun için oyuncak değil, ebeveyni ile kuracağı ilişki önemlidir. Bebekler ebeveynlerinin yüzlerini, ellerini izlerler. Onunla konuşmak, tebessüm etmek, yüz hareketleri yapmak onu geliştirir. Çünkü beyin gelişimini en çok etkileyen şey ana baba ile kurulan ilişkidir. Bebek konuşmayı ve kelimeleri ebeveyninin onunla konuşmasıyla öğrenir. Ebeveyn de bebeğinin hareketli, sessiz gibi özelliklerini bu şekilde keşfeder. Masallar iletmek, fış fış kayıkçı, ce-ce gibi oyunlar oynamak, konuşmak, tebessüm etmek 0-1 yaş için en iyi oyunlardır. Ayrıca ona uzatacağınız nesneleri yakalamaya çalışması, başını dik tutmasını geliştirecek yere yüz üstü uzanarak yapılacak aktiviteler bedensel gelişimi sağlar. Daha sonra itme, yıkma, ses çıkarma, küpleri üst üste koyma gibi oyunlar tekrarlanan ve çocuğa haz veren oyunlar haline gelir. Yürümeye başlayan ve dünyayı bulmak talip çocuk her şeyi ellemek ve denemek ister. Bu sebeple çekmeceleri açıp kapatmak, eşyaları kaldırıp bakmak, bulduğu deliklere bir şeyleri sokmak (DVD oynatıcısı, prizler vb) onun için oyundur. Üç yaşa doğru taklit oyunları, kağıt-kalemle çizmek, su ve kumla oynamak, koşmak, dans etmek ailenin çocukla paylaşabileceği oyunlardır.

Üç yaş çocuğun sosyalleşme yaşıdır. Daha önce başka çocuklarla oynamayan, beraber geldiği zaman başka çocukla ilgilenmeden oyununa devam eden çocuk bundan sonra kendi yaşıtı oyun arkadaşı arar. Ama aileleri ile oyun oynama isteği bitmez. Oyun bu dönemde sosyal ilişkiyi geliştirme yoludur. Daha kaideli oyunlara, grupla oynamaya, paylaşmaya atılan bir adımdır. Yap-bozlar, legolar bu yaşın kendi kendine oynayabileceği ama aileleri ile de paylaşabileceği oyunlardır. Yaratıcı oyunları severler. Başka eşyalarla ev yapmak, tüneller ortaya getirmek, farklı kıyafetler giyerek taklit etmek neşeli ve öğretici olur. Aileler bu oyunların bir parçası olur. Çocuğun oyununu anlayıp katılabilecekleri gibi, çocuğa “Ben ne olayım?” diye sorarak kendilerini oyuna almasını sağlayabilirler. En mühim nokta oyunun çocuğun oyunu olduğunu ve onun denetleme etmesi gerektiğini unutmamaktır. Çocuğun oyununa girmek, çocuklarıyla konuşarak öğrenemeyecekleri kadar çok şeyi öğrenmelerini sağlar. Çocukla oyun oynamak demek, kontrolü eline alarak oyunu idare etmesi demek değildir. Çocuklar oyunlarına karışılmasına, yönlendirilmesine kızarlar. Yapılması gereken onun oyununun bir parçası olmaya çalışmaktır. Unutmamak lazım olur ki bizim için uydurmaca olan oyun alanı onun için gerçektir. Onun fincanındaki çay sıcak ve içilmek içindir. Onun sattığı kalem, siz elinde göremeseniz de vardır ve sizin de ona sadece ikinizin görebileceği, kalemin bedeli olan parayı uzatmanız lazım olur. Çocuklar onlarla oyun oynayan erişkinin oyuna hevesli olup olmadığını algılarlar. Hatta bu duygularını şayet becerip anlayabilirseniz size sözel olmasa dahi ,gene oyun içinde dile getirirler. Oynadığınız evciliğin bir yerinde, aslında sizin orada olmadığınızı algılayan çocuğun oyunun kurgusunu değiştirerek, evcilik evindeki annenin sıkılmış olduğundan bahsettiğini ya da arabalarla oynarken alaka dağılan babanın kaza yaptığını oynamaya başladığını fark edebilirsiniz. Eğer bunu başarır dahi oyuna geri dönebilirseniz, oyun kaldığı yerden devam eder. Çocuğa doğru oyuncakları seçmek, onunla oyun oynamayı becerebilmek yetmez. Hiç bir yetişkin ne yaparsa yapsın bir çocuk gibi oyun oynaması zordur. Bu sebeple kendi yaşıtı çocuklarla beraber olamaya ve oynamaya ihtiyacı vardır. Şimdi, özellikle büyük şehirlerde çocukların sokaklarda, merdivenlerde komşu çocuklarıyla oynama şansı olmadığına göre yaşıtları ile oynayabilmesi için başka çözümler bulmak lazım olur. çocuk gelişimi
Altı yaşından sonra çocuklar daha hareketli, kaideli, takım oyunlarına yönelirler. Okul arkadaşları önem kazanır. Çünkü okul bunun beraberinde arkadaşlarla oyun yeridir. Evdeki eşyalarla yapılan oyun alanları, kahramanların taklitleri kadar aile ile oynayacağı kutu oyunları, kelime oyunları onlar için caziptir. Diğer çocuklarla oynanan oyunlar artmakla beraber, aile ile oyunun paylaşılması çocuk hala önemini korur. Yapılacak aile geceleri ile her daim beraber kutu oyunları, kelime oyunları oynamak eğlenceli olası oldukça, grup oyunlarına, kaybetme ve kazanmayı öğrenmeye hazırlar. Üstelik evde beraber oynayacağınız ve kurallara uyulması gerektiğini öğreteceğiniz oyunlar, arkadaşları ile kaideli oyun oynamasını kolaylaştırır. Birlikte kitap okumak ve okunanlar ile ilgili konuşmak, gibi spor faliyetlerini ya da hobileri onlarla pay etmek çocukların öğrenme sürecini hızlandırırken, sizin paylaşımınızı arttırır. Birlikte araba yıkamak, bahçe ile ilgili olmak, pasta pişirmek, masa kurmak, küçük tamiratlar yapmak, 6-10 yaş çocukları için çok alımlı olacaktır. Yine beraber evde olan eşyalardan yaratacağınız oyun alanları (kutular, örtüler gibi), kıyafetlerle ve seslerle oynayacağınız kahramanları canlandırma beraber eğlenmenizi sağlar. Tüm bunları yapar iken, çocuğunuzun düşüncelerine kulak vermek onu tanımanızda yardımcı olur. Onu hikaye anlatmaya teşvik etmek, beraber oynadığınız kıyafetlerle olayları canlandırma oyunları, boyalar, resim çizme, müzik ve dans onun hayal gücünü ve yaratıcılığını destekler.

Oyuncak Seçimi

Aileler çocuklara oyuncak seçmekte zorlanabilirler. Bu sebeple genellikle çocuğun ihtiyacından çok oyuncak alınması ya da çocuğun gelişme dönemine uygun olmayan oyuncakların seçilmesi sorunları ortaya çıkar. Bir çok aile de çocuğunun pek çok oyuncağı olduğu durumda, evde oyuncak olmayan nesnelerle (terlik, kutular, çamaşır sepeti, pil, mutfak malzemesi gibi) oynadığını söyleyerek nedenini merak etmektedir. Çünkü oyuncak, çocuğun bedensel, bilişsel, zihinsel, sosyal gelişimini sağlayan araçlardır. Bu sebeple çocuk için her şey oyun malzemesi olur. Çocuğa doğru oyun malzemesini almak ve güvenilen oyun ortamı sağlamak ailenin görevidir. Çocuğa oyuncak alırken, onun gelişme düzeyini, ilgisini, yeteneklerini değerlendirmek lazım olur. Çocuğun gelişme dönemine uygun olmayan oyuncak onun ilgisini çekmeyeceği gibi, ilgisinin dışında ki oyuncaklar dahi onu mutlu etmez. Bu sebeple oyuncak çocuğun yaşını, gelişimini ve ilgisini gözeterek alınmalıdır. Eğer gelişme düzeyinin altında bir oyuncak alınırsa çocuk için yeterli olmayacaktır. Onun gelişinin üzerinde, yeteneklerini aşan oyuncaklar şayet çocuklarda hayal kırıklığı oluşturup, onları mutsuz yapabilir. Çocuğun seçtiği oyuncaklar gelişimi ve sorunları ile ilgili bilgi verebilir. Bu sebeple hangi oyuncakların ne zaman alınacağı, oyuncaklarla oynama şekli, oyuncaklar yerine başka nesneleri oyuncak gibi kullanmasının anlamı önemlidir. Oyuncak alırken çocuğun isteğine kulak vermek, ama ona kılavuzluk yapmak, her şeyi alamayacağını ifade etmek ve seçim yapar iken onun keyfini onunla pay etmek lazım olur. Çocuk sizin de katkınızla oyuncağın, sadece para ile alınan pahalı nesneler olmadığını öğrenmelidir.çocuk gelişimi

Bunlara dikkat edilmeden seçilen oyuncaklar çocuğun ilgisini çekmeyecek, çabuk tüketecek, gelişimine katkıda bulunmayacak ve gelecekte olması gereken seçenekleri tüketecektir. Bu sebeple oyuncak seçmekte, oyun kadar mühim bir iştir. Alınan oyuncakları değerlendirmek de önemlidir. Aileler giderek artan oranda çocukların isyerek aldırdıkları oyuncaklara ilgilerinin çabuk bitmesinden yakınmaktadır. Bunun en mühim nedeni çocuklara ihtiyaçlarından çok oyuncak alınmasıdır. Oysa çocuklara çabuk sıkılmalarını önlemek için az oyuncak alınmalıdır. Çok oyuncak çocuğun seçim yapmasını zorlaştırır, kararsızlık yaratır. Oyuncak sadece bir ödül aracı olarak kullanılmamalıdır. Çocuğa oyuncaklarını paylaşmasını ve düzenli tutmasını öğretmek lazım olur. Ama şunlar çocuğu oyun oynamaktan alıkoyacak, oyun zevkini kaçıracak şekilde yapılmamalıdır.

Oyuncak alırken kız ve erkek ayrımı yapmak doğru değildir. Bazı oyuncaklar “aşırı cinsiyetçi” oyuncaklar olarak adlandırılır. Bunlar içinde silah ve makyaj malzemeleri sayılabilir. Bu tür oyuncaklardan çocukları ırak tutmak uygun olur. Çünkü aşırı cinsiyetçi oyuncaklar çocukların ilgilerini tek alana yöneltirler. Bebek, araba gibi oyuncaklar daha az cinsiyetçi, top, peluş,puzzle, lego gibi oyuncaklar şayet cinsiyetsiz kabul edilir. Ancak bu oyuncaklarla başka cinsin oynayamayacağı anlaşılmamalıdır. Erkek çocuklar bebekle, kız çocuklar dahi arabalarla oynayabilir. Bir çocuğun sadece tek bir tür oyuncağı seçmesi, oyuncakla amacına ya da kendi gelişimine uygun oynamaması araştırılması gereken konudur. Evcilik oynayan ve evin babası ya da erkek çocuğu rolünü üstlenen bir erkek çocuk şayet sadece oyun oynuyordur.

ANNE BABALARA

1- Çocuklara güvenilen oyun alanları ve oyun zamanları sağlanmalıdır.
2- Çocuklarla oyun oynanmalıdır.
3- Çocuklara yaşıtları ile oynayacak oyun çevreyi yaratılmalıdır.
4- Çocukların oyunlarına katılmalı ama oyun yönetilmemelidir.
5- Çocukların oyunları bozulmamalıdır. Bazen sadece izlenmelidir.
6- Oyun oynarken sabırlı olmalı, çocuğun sorularına yanıt verilmeli ve isteklerine uyulmalı, yapacakları çocuğa söylenmemelidir.
7- Oyun vakti çocukla beraber belirlenmeli ve uyulmalıdır.
8- Çocuğa ev içinde olası oldukça, açık alanda dahi oyun fırsatı tanınmalıdır.
9- Çocukların oyunlarına, yarattıklarına değer verilmelidir.
10- Çocuklara yaşlarına ve gelişimlerine uygun oyuncaklar seçilmelidir.
11- Oyunun çocuğunuzun öğrenmesi, gelişmesi, sosyalleşmesi için gerekli olduğunu ve sizinle ilişki kurması, sizin de onu tanımanız için fırsat olduğunu hiç unutmamak lazım olur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu